yangın var-


dün babayla yangın var'ın galasına gittik.
konusunun ne olduğuna dair bir fikrim yoktu, afişinin de pek kötü olmasından dolayı pek umutla gitmedim açıkçası. ama entelköy efeköy'e karşı'dan sonra dış görünüşe aldanmamak gerektiğini anladım. bu film de buna yine güzel bir örnek oldu. 

film gayet sevimli ve gayet ciciydi, yani çok hatırda kalır mı ondan emin olamıyorum. muhtemelen kendinden pek söz ettirmeyecek lakin eli yüzü düzgün bir film olmuş.
koşmani karadeniz çayırbağı'nda itfaye şoförüdür, kamyonları bozulduğu için diyarbakır belediyesi bir kamyon hediye eder, onu çayırbağı'na getirmek de koşman'ın görevidir. 
koşman aynı zamanda selvi boylum al yazmalım hayranıdır ve diyarbakır'da yolu asya isimli güzel bir kadınla kesişecek. 
iki uç karakter, biri doğulu öbürü karadenizli, beraber yola düşerler ve başlarından komik bir takım olaylar geçer. bu komik şeylerin altında tüm diyarbakırlılar kürttür, tüm kürtler de teroristir ve tüm lazlar lazdır klişesi yatıyor. o yüzden film pek bir dokunuyor inceden inceye. 

baş rolde osman sonant  ve nesrin cavadzade var, ikincisini güzel bulmakla beraber, biraz donuk buldum. yani yer yer ne kadar cici ne kadar güzel derken yer yer de şimdi burada niye böyle üzgün, neden böyle bir ifadesi var diye düşündüm. kızın şivesi de ara ara ecnebi aksana kayıyordu ki babam dedi azeriymiş. fakat filmde şiveler farklı diller duymak güzeldi. 

film güzel, fikir epey güzel. konuyla hiçbir fikrimin olmaması belki başka yerden izlememe sebep olmuş olabilir. naiflik hoşuma gitti. 
ön yargılara kapılmayın, sinemamızı destekleyelim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder