your painted smile *

kitabı ne yazık ki okurken filme çekilmiş olduğunu biliyordum, o yüzden bir rahatsızlık hissettim, okurken hep filmin nasıl ekrana aktarıldığını düşündüm.
kitap hakkında ne hissettiğimi tarif edemem çünkü gerçekten son yıllarda en beğendiğim kitaplardan biri oldu, kabul ediyorum çok güncel yazarları takip etmiyorum ama yine de bizim büyük çaresizliğimiz benim listemin en üst sırasında. 
ve deli bir barış bıçakçı fanı oldum.

hasılı, ya çok iyi ya da gerçekten çok kötü bir film olacak diye düşündüm okurken. 
bu arada belirtmeliyim ki kitabı okumaya ben iten şey ismi oldu. 

şimdi gelelim filme. film ilginç bir şekilde iyi bir film. sinemadan çıktığınızda sizi çeşitli duygulara kaptırıyor, özellikle de buruk olanlara. ama kitapsız da anlamsız bir film olmuş. yani iyi ya da kötü uyarlanmıştan ziyade eksik uyarlanmış. ben kitapla filmi kafamda tamamlıyorum mesela.

konuya da değinsem fena olmaz, ender ve çetin çok eski yakın arkadaş, ve beraber yaşıyorlar, beraber kurdukları bu hayata, başka bir arkadaşlarının kardeşi olan nihal'i de alıyorlar. 

kitap ender'den çetin'e bir hikaye ve ender okumuş yazmış, edebiyattan zevk alan bir adam, bu yüzden kitapta çok güzel sözler, alıntılar ve betimlemeler var. 
bunların filmde olmaması bir bakıma doğallık için iyi olmuş, ama bence kitabın duygusunun aktarımından çok götürüyor.

filmdeki oyunculuklar çok iyi. 
kitapta gizli bir karakter daha var ki, filmde onu daha çok görmeyi isterdim, o da ankara.

ender ve çetin ikilisinin daha yakın olmasını isterdim ben filmde, daha aşka yakın bir ilişki, çünkü kitapta birbirine her şeyden çok bağlı biri ikili var.

"üniversitenin ilk yıllarında, yeni insanlar, yeni şeyler beni pek heycanlandırmamıştı. sadece sana      benzeyen insanlar heycanlandırıyordu. yüzleri, saçları, el hareketleri, gülüşleri, seninle yaşadıklarımızı    onlarla tekrar yaşama olasılığı"

ve bu ikilinin hayatına bir anda giren genç bir kız, nihal.

"her şey gerçekten nihal'le ilgili miydi yoksa aklım bir dokuma tezgahı gibi mi çalışıyordu, her ipten aynı kumaşı dokuyordum?"

sonuç olarak film ne muhteşem ne kötü.
önemli olan filmin sonunda yerinizden kalkamamanız. 
önemli olan filmden sonra kitabı okumak istiyor olmanız. 
ellerine sağlık. 

*bryan ferry'nin kitapta da geçen şarkısı. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder