her yıl bir iki tane böyle yapım çıkıyor, çok beğendiğim, "arada" filmler yapan: yani ne gişe filmi ne arthouse. bu yıl da celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesi tam öyle arada sempatik mi sempatik bir film.
ben leyla ile mecnun izleyemiyorum. bana iç hitap etmedi ve hiç anlamadım.
ama altın koza'da filmi izleme fırsatı bulan feminist hatun, "oo çok eğlenceli kesinlikle git" deyince filmi izlemeye koyuldum.
filmin konusu, spoiler olur şimdi filan, o yüzden şunu demekle yetineyim: hakikaten celal tan ve ailesinin etrafında gelişiyor.
oyuncuların her biri ef-sa-ne, yani neredeyse, ben abartmayı severim.
film o kadar saçma ki. tekrar ediyorum SAÇMA ötesi, manalı bir şey izleyeceğim diye gitmeyin. filmin çıkış noktası da klasik komedi düğümü, bir quiproquo.
daha geçen ezgi mola'nın ultra yeteneksizliğinden bahsederken bir bir ömür yetmez dizisinde, bu filmde hayran oldum, karaktere cuk oturmuş.
zamanın nasıl geçtiğini anlamadan film bitiveriyor. üzülüyorsunuz.
alpay sayhan (ailenin küçük çocuğu) ve tuğra kaftancıoğlu (operacı) 'na özellikle dikkat!
bir de tabii bülent emin yarar, ama o zaten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder