baya 2012’den beri yokmuşum. yazmamışım bir şey. aslında ne çok da film ve oyun gördüm. hatta kendi kişisel rekorum olabilir. neyse artık kaldığımız yerden devam.
geçen altyazı dergisinin 2013 okuyu listesi için ben de kendimi listemi göndermiştim.
bir de buraya kopyalayayım dedim.
2013’te bir sürü film görmüşüm yine ama yılın son 5 ayında arada tek tük dublajlı filmler gelen bir memlekette olduğumdan en çok görmek istediğim filmlerin bir kısmını göremedim.
o filmleri de izleyebildikten sonra muhtemelen listem değişebilir diye düşünüyorum ama şu anki duruma göre listem şu şekilde:
1-Acı: evet, kim ki duk'un bu filmini bir numaraya koyarken bir kere bile tereddüt etmedim ki listenin geri kalanı pek bir tereddütlü ve alternatifliydi. gerçi ben bu filmi 2012'de izledim ama altyazı'nın 2013 filmleri listesinde vardı. beni inanılmaz etkiledi. ki ne tam bir kim ki duk hayranıyım ne de düşman ama izledikten sonra baya diyecek şey bulamamıştım. 
2-Kutsal Motorlar: itiraf ediyorum ki bu film de torpille bu sırada, beğendim mi evet beğendim ama hiç tereddüt etmememin sebebi Leos Carax.
3-Yozgat Blues: liste türk yabancı karışık, ki zaten bu yıl her zamaanki kadar türk filmi izleyememişim, ayrı bir liste çıkmazmış zaten. Burdan itibaren niye ve nasıl bir sıralama yaptığıma dair bir fikrim yok, sanırım 3 numarada bir türk filmi olsun dedim. yani bu yer yozgat blues'a yakışırken başka filmlere de gidebilirdi demek istiyorum. yozgat blues'la da ayrı bir duygusal bağım var demek istiyorum, bir kaç zamandır beklediğim bir filmdi, taa köprüde buluşmalar'da çalışırken projeyi okuduğumdan beri, ki baya değişti o proje ama ne bileyim bir bağ vardı aramızda. Mahmut Fazıl Coşkun'un bir önceki filmini (uzak ihtimal) de çok sevmiştim yalın ve güzel duygu geçiyor hoşuma gidiyor işte. Yozgat Blues'da öyle, oyunculuklar zaten çok güzel ama duygusu daha bir güzel filmin.
4-Yedi Psikopat: Bu filmi tamamen Michael Pitt oynuyor diye seçmiştim !f’te, filmi izleyenler bu dediğime çok gülebilirler, ama sonuca bakmak lazım ve çok iyi bir seçim olmuş, yılın başında izlemiş olmama rağmen baya güldüğümü ve epeyce eğlendiğimi hatırlııyorum. evet güzel filmdi kesinlikle bu yıl en fazla hatırladıklarımdan 
5-Bir şarkının Peşinde: Istanbul Film Festival’inde büyülenmiş bir şekilde izlemiştim. Festival’de hep belgesele yakalamaya çalışıyorumm özellikle müzikle ilgili olanlara pek de konularına bakmadan bazen. Bu da öyle ne olduğunu da pek bilmiyordum, bir tek oscar almış olduğunu duymuştuk o kadar. Ama filmi pür dikkat soluk almadan izledim nerdeyse, anlatımı güzel belgeseler beni hep çok etkiliyor. Bu filmin anlatımı hem çok eğlenceli hem dokunaklı. şarkılar zaten güzel :)
6-Gece yarısından Önce: Serinin son filmi. Benim sıralamamda 2. nedense seride en fazla ilgiyi toplamış gibi.. ama eski dostlarla tekrar görüşmek her zaman güzeldir. bu film o yüzden bu listede.
7-Mavi Yasemin: Bu filmi sinemada izemedim itiraf ediyorum. burda da vizyona girdi ingilizce orijinal dilinde ama o sırada ben istanbul’a dönüyordum falan filan. Ilginç bir Woody Allen filmi olmuş, Cate Blanchett filmi daha doğrusu. Ben yine de daha bir Midnight in Paris'te kaldım.. ya da daha da eskilere gidebiliriz. ama kesinlikle you will meet a tall dark stranger ve to rome with love'dan sonra baya bir silkindik. Filmle ilgili anlamadığım bir nokta var ama onu buraya yazmayacağım birilerine sorarım. spoiler olmasın boşuna.
8-Umut Işığım: herkesin manyak olduğu sevimli mi sevimli sempatik mi sempatik bir film işte. şimdi bu, 9 numara ve the perks of being a wallflowerarasında çok kaldım çok düşündüm. günün sonunda the perks of being a wallflower'ı liste dışı bıraktım. ama bu 3 film bana yakın duygular hissettirdi.
9-Zaman Yolcuları: filmin konusu adı, tanıtımı her şeyi gülümseme bırakıyor ya suratta sırf ondan.
10-İnşallah: çarpıcı bir film. gerçek. güzel. bilmiyorum bu film hakkında konuşmak zor. keşke daha çok insan izleseymiş dedim ama.
Bu Listeyi zorlayıp yer bulamayanlar:
Dans la maison
Benim Çocuğum
The Great Gatsby
Mutlu Aile Defteri
2 days in New York
The Perks of Being a Wallflower (bunu çok ciddi düşündüm)
Superstar (bunu çok ciddi düşündüm)
The Relunctant Fundamentalist
Broken City
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder