zenne

zenne'nin fragmanını gördükten sonra filmi dört gözle bekler oldum.çok da beklentiyi yüksek tutmamayı öğrendim, çok beğeneceğimi umarak gittiğim filmlerden hep hayal kırıklığıyla çıktım.film vizyona girene kadar bir çok yerde film ekibi söyleşilere katıldı, röportaj verdi, bu da merakımı daha da perçinledi.vizyona girer girmez o hafta sonu ailecek gittik filme.

film kısmen gerçek bir hikayeden uyarlama, üç yıl önce eş cinsel olmasından ötürü öldürülen ahmet'in hikayesinden esinleniyor. fotoğrafçı daniel (giovanni arvaneh) bir gece kulübünde dans eden can (kerem can)’la tanışır ve fotoğraflarını çekmek ister, aynı gece bir şeyden/polisten kaçan ahmet (erkan avcı) o gece kulübünün kulisine saklanır. Karakterler çok abartılmadan resmedilmiş olması bence filmin en büyük artısı.

can askerlik yüzünden sarsılmış bir ailenin henüz askere gitmemiş olan asker kaçağı olan ufak oğlu. ahmet ise çok tutucu doğulu ailenin İstanbul’da üniversite okumaya gelmiş oğlu. bu üç farklı karakterin sıradan gibi görünen ama aslen zorlu olan hayatlarını izliyoruz.

oyunculuklar dışında, kullanılan renkler ve filtreler de çok güzeldi.

lakin eleştireceğim bir nokta, filmin hikayeye girmesinin biraz uzun sürüyor olması. 

ayrıca can'ın gündüzleri dışarı çıkma korkusunu ben şahsen biraz abartı buldum, öte yandan çok bilmediğim bir durum olduğu için bu şekilde yorumlamış olabilirim. gerçi oğlunu askere göndermek istemeyen annenin korkusu ile birleşince hakikaten bu patolojik bir hal almış olabilir. 

en çok hoşuma giden şey yalın olması, valla kesinlikle gidin izleyin derim, siz ne düşünürsünüz bilmem ama düzgün bir film olmuş.